11 Kasım 2015 Çarşamba

SUPERMAN OLMAK LAZIM BAZEN


Çok fazla fotoğrafçı, çok fazla sylist ve çok fazla blogger var. Ve o kadar çok ana akım, bağımsız, alternatif ve online yayın var ki, nicelik bir kenara, hepsi kabul görüyor. Moda sektöründe çalışmak yetmez, peki fark yaratmak için ne gerekiyor?

Bundan 10 yıl kadar önce çalıştığım bir dergide, stajyere ilk görevini veriyoruz. Elliden fazla ürün çekilecek, o da fotoğraflanacak giysilerin iyi göründüğünden emin olacak. Aradan birkaç gün geçiyor, stajyer telefona çıkmıyor ve yayın yönetmenine mail geliyor, “Moda dergisinde çalışmanın böyle bir şey olduğunu düşünmemiştim. Bu şekilde çalışamam.” O sırada derginin moda editörü, asistanı benzer bir sebeple ayrıldığından, elinde giysi dolu torbalarla içeri giriyor. Bense Milliyet’in arşiv odasında ciltlenmiş gazete kupürleri arasında geçirdiğim saatleri hatırlatıyorum. O stajyer şimdi, takip edilen bloggerlardan biri. Kısmet deyip geçelim ve asıl soruya gelelim. Moda sektöründe çalışmak aslında nasıl bir şey?

Sektörde çalışmak, üç ayakkabı, bir çanta ve etiket merakından daha fazlası tahmin edersiniz. Eğer maddi olarak kendinizi geçindirmek gibi bir derdiniz varsa ve bunun için moda sektörünü seçtiyseniz, işiniz biraz zor. Farklı dengeler/dengesizlikler ve ego savaşları, küçücük bir pazarı daha da zor hale getiriyor çoğu zaman. Kaosun içinde mükemmelliği arayan bir grup insanın yürüttüğü, dev ve global bir makine gibi düşünün endüstriyi. Nefes alacak vakit yok. Tasarımcılar çiziyor, stylistler ürün seçiyor, editörler yazıyor. Eğer niyetiniz doldurup-boşaltmak yerine fark yaratmak, Avrupa standardına yaklaşmaksa, “kafayı kırmalısınız” belki de biraz. Bu sektörde çalışmak için bir hayli deli, fazlasıyla hayal gücü geniş ve işine aşık olmalısınız. Görünen gerçek, bir süre sonra her şeyin değişeceği. Hep aynı şarkıyı söylüyormuşum gibi duyulmak istemem, ama otantik ve hareketli olmamız gereken bir döneme çoktan girdik bile. 

Moda sektöründe çalışmak ama kalabalığın içinde kaybolmamak için, öncelikle gerçekten ilgilendiğiniz bir alanda staj yapın ve çok çalışmaya kendinizi hazırlayın! Yazmaya erken yaşta başlayın ve yaptığınız en ufak işi ciddiye alın. Sosyal medyanın önemini çok iyi kavrayın, kendinizi birkaç adım ilerisine görmek üzerine eğitin. Eşsiz bir özelliğiniz olduğunu, bir konuda diğerlerinden daha iyi olduğunuzu düşünüyorsanız, kendinizi göstermenin zamanı gelmiş olabilir. Yapacağınız şey her neyse, yeni ve taze olması gerektiğini unutmayın.  Ve hem sektöre yeni girecekler hem de yenilenmek isteyenler için birkaç dost tavsiyesi; Bir işi çok uzun zamandır yapıyor olmanız -özellikle moda gibi sürekli değişen bir meslekte- o konuda herkesten iyi olduğunuzu göstermez. “Büyüklüğünüzü” unutun! Şimdi en çok dinlenmesi gereken daha genç olanlar. Kazık bağlamayın; arkanızdan gelenlerin yolunu tıkamayın. Kimseyi küçümsemeyin. Yeni dünyanın verdiği “birlik” mesajını yanlış anlamayın; kümeleşmeyin. Klanınızda kendi küçük dünyanızı yaratıp, tüm evreni çözdüğünüzü sanmayın. Saygı gösterin, dinleyin ve esneyin. Eğer moda sektörüne olur da giriş yaparsanız, dünyayı kurtarmadığınızı her zaman hatırlayın. Kendi kendinizin Superman’i olsanız yeter.

Grazia 11-17 Kasım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder